Prof. Dr. İbrahim Baran: Türkiye Herpetolojisinin Duayeni ve Yılanların Savunucusu

  1. Anasayfa
  2. Prof. Dr. İbrahim Baran: Türkiye Herpetolojisinin Duayeni ve Yılanların Savunucusu

Prof. Dr. İbrahim Baran: Türkiye Herpetolojisinin Duayeni ve Yılanların Savunucusu


Prof. Dr. İbrahim Baran, 1940 yılında Şanlıurfa'nın Kısas Köyü'nde doğmuş ve eğitim hayatını Ankara Yüksek Öğretmen Okulu'nun ilk öğrencilerinden biri olarak 1963'te Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi'nde tamamlamıştır. Akademik kariyerinin büyük bir bölümünü Ege Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi gibi köklü kurumlarda geçirmiş ve Türk zooloji bilimine paha biçilmez eserler bırakmıştır. Kendisi, meslektaşları ve öğrencileri tarafından sürüngenleri çocukları gibi gören bir bilim insanı olarak anılmakta ve Türkiye'nin uluslararası bilim dünyasınca tanınmış en önemli herpetologlarından biri olarak kabul edilmektedir. Aynı zamanda Avrupa Herpetoloji Cemiyeti’nin (SEH) kurucu üyeliği ve Dünya Herpetoloji Cemiyeti’nin Türkiye Temsilciliği gibi önemli uluslararası görevler üstlenmiştir.

Prof. Baran’ın bilimsel yaşamının merkezinde, Türkiye'nin kurbağa ve sürüngen faunasının taksonomik olarak incelenmesi ve kataloglanması yer alır. Ege Üniversitesi'nden hocası Prof. Dr. Muhtar Başoğlu ile birlikte yayımladığı "Türkiye Sürüngenleri" serisi, Türk herpetolojisinin temelini oluşturmuştur; bu seride kaplumbağalar, kertenkeleler ve yılanlar ayrı ciltlerde bilimsel disiplinle incelenmiştir. Daha sonra Prof. Dr. Mehmet K. Atatür ile birlikte kaleme aldığı "Türkiye Herpetofaunası" adlı eser ise, günümüzde dahi sahadaki araştırmacılar için vazgeçilmez bir başvuru kaynağıdır. Bu eserler, onun Anadolu biyoçeşitliliğini kayıt altına alma ve koruma çabasının en somut kanıtıdır. Prof. Baran, bu saha çalışmaları sırasında 1969 yılında keşfettiği ve başlangıçta bir alt tür olarak tanımladığı Tavas Kurbağası (Rana tavasensis) gibi, Türkiye'ye endemik türlerin bilim dünyasına tanıtılmasında öncü rol oynamıştır.

Baran’ın çalışmalarının bir diğer kritik boyutu ise yılan zehirleri ve panzehir üretimi üzerine yaptığı araştırmalardır. Türkiye'deki zehirli yılan türlerinin belirlenmesi ve zehirlerinin tıbbi amaçlarla kullanılması konularında kamuoyunu ve ilgili kurumları yıllarca bilgilendirmiştir. Ülkemizdeki yılan türlerinin panzehir ihtiyacını karşılayabilecek yeterli potansiyele sahip olduğunu ve bu alanda tesisler kurulması gerektiğini savunmuştur. Bu çabalarının somut bir sonucu olarak, Türkiye’deki zehirli yılan türlerinden elde edilen zehirlerle panzehir üretimine yönelik tesisleşme çalışmalarına danışmanlık yapmış ve bu süreçleri yakından takip etmiştir. Ayrıca, onun engerekler üzerine yaptığı taksonomik çalışmaların bir takdiri olarak, zehirli bir tür olan Baran Engereği'ne (Vipera barani) onun adı verilmiştir.

Prof. Dr. İbrahim Baran, aynı zamanda halkın sürüngenlere karşı olan yanlış inançlarını yıkmak için de büyük çaba göstermiştir. Türkiye'deki yaklaşık altmış yılan türünden sadece on birinin zehirli olduğunu vurgulamış, yılan öldürmenin sevap olduğu gibi yanlış bilgilerin aksine, bu canlıların ekosistem içindeki önemli rollerini (özellikle tarım zararlılarıyla beslenmeleri) sürekli olarak anlatmıştır. Sürüngen kaçakçılığı tehlikesine dikkat çekerek, bu canlıların ekonomik ve biyolojik önemini anlatmış, yılan zehrinin gramının on binlerce dolara satılabildiğini belirterek yerel türlerin korunması gerektiğini savunmuştur. Böylece o, hem bilime hem de doğanın korunmasına hizmet eden çok yönlü bir bilim insanı olarak, Türkiye herpetolojisi için bir kilometre taşı olmuştur.

Türkiye.Yaban Hayatı

Katılma Tarihi: 2019-09-04 20:35:05