Vertebrata

  1. Anasayfa
  2. Vertebrata

Vertebrata

Vertebrata (Omurgalılar) alt şubesi, hayvanlar âleminin en bilinen, en büyük ve en karmaşık üyelerini kapsar. Köpekbalıklarından kuşlara, amfibilerden insanlara kadar, günümüzde tanımlanmış 66.000 civarında türü ile Kordalılar (Chordata) şubesinin büyük bir kısmını temsil eder. Omurgalılar, karasal ve sucul ekosistemlerin hemen hemen tamamına uyum sağlamış, anatomik ve fizyolojik açıdan oldukça gelişmiş canlılardır.

Temel Ayırt Edici Özellikler

Omurgalıların başarısının anahtarı, adlarını aldıkları merkezi destek yapısından, yani omurga sütunundan (vertebrae) gelir.

  • Omurga Sütunu (Vertebrae): Omurgalı hayvanların temel ayırt edici özelliği, dorsal (sırt) tarafı boyunca baştan kuyruğa kadar uzanan ve omur adı verilen tekrarlayan birimlerden oluşan bir destek yapısıdır. Bu yapı, embriyolojik dönemde var olan notokordun yerini alır veya onu kuşatır. Omurga, vücudun şeklini korur, güçlü bir destek sağlar ve içinden geçen omuriliği (merkezi sinir sistemi) korur.
  • İç İskelet ve Kas Sistemi: Omurgalıların tümü, kıkırdak veya kemikten yapılmış iç iskelete sahiptir. Bu iç iskelete güçlü bir kas sistemi bağlıdır. Kaslar karşılıklı çiftler halinde çalışarak ve kasılıp gevşeyerek karmaşık ve hassas hareketleri mümkün kılar.
  • Belirgin Baş ve Merkezi Sinir Sistemi: Omurgalılar, sert bir kafatası içinde muhafaza edilen farklılaşmış bir beyne ve gelişmiş duyu organlarına (burun, optik ve otik) sahip belirgin bir başa sahiptir.
  • Vücut Planı ve Boşluklar: Vücutları genellikle bilateral (iki yanlı) simetriktir ve baş, gövde ve kuyruk olmak üzere üç ana kısma ayrılmıştır. Sindirim kanalı, omurganın karın (ventral) tarafında yer alır.
  • Dolaşım ve Solunum: Dolaşım sistemleri kapalıdır. Kalpleri en az iki, en çok dört boşlukludur ve kanın alyuvarlarında oksijen taşıyan hemoglobin pigmenti bulunur. Solunum, türün yaşam alanına göre deri, solungaç veya akciğer ile gerçekleşir.

Vertebrata'nın Evrimsel Tarihi

Omurgalıların evrimi, Kambriyen döneminde, yaklaşık 530 ila 500 milyon yıl önce başladı.

  • Erken Omurgalılar (Çenesizler): En erken omurgalılar, günümüzdeki hagfish (bofa) ve lamprey (taşemen) gibi çenesiz balıklara benzerdi. Bu canlılar başlangıçta kafataslarına sahip olmalarına rağmen, tam gelişmiş bir omurga sütunundan yoksundular ve genellikle deniz tabanına yakın yerlerde filtre beslenmesi yapıyorlardı.
  • Çeneli Balıkların Ortaya Çıkışı: Yaklaşık 450 milyon yıl önce ilk tam omurgalı ve çeneli balıklar evrimleşti. Çene, beslenme ve hayatta kalma yeteneklerinde devrim yaratarak omurgalıların daha çeşitli avlara yönelmesini sağladı.
  • Kemikleşme ve Karaya Geçiş: Yaklaşık 400 milyon yıl önce ilk kemikli balıklar ortaya çıktı. Daha sonra et yüzgeçli balıklar, karada yaşamaya adapte olacak olan Tetrapodomorflara (dört üyeli omurgalıların ataları) yol açtı. Karaya ilk çıkan omurgalılar, amfibilerdi.
  • Amniyotların Yükselişi: Sürüngenler, kuşlar ve memeliler gibi Amniyotlar, yumurtalarını karasal ortamda kurumadan koruyan bir zar sistemi geliştirerek (amnion), karasal ortama tamamen uyum sağladılar ve gezegene egemen oldular.

Omurgalıların Alt Sınıfları

Vertebrata alt şubesi geleneksel olarak yedi temel sınıfa ayrılır ve bu sınıflar, evrimsel gelişim ve morfolojik farklılıklara dayanır:

  1. Çenesiz Balıklar (Agnatha): Hagfish ve Lampreyler. En ilkel yaşayan omurgalılar.
  2. Kıkırdaklı Balıklar (Chondrichthyes): Köpekbalıkları, vatozlar. İskeletleri kıkırdaktan oluşur.
  3. Kemikli Balıklar (Osteichthyes): Günümüzdeki balıkların büyük çoğunluğu. İskeletleri kemiklidir.
  4. İkiyaşamlılar (Amphibia): Kurbağalar, semenderler. Yaşam döngülerinin bir kısmı suda, bir kısmı karada geçer.
  5. Sürüngenler (Reptilia / Sauropsida): Kertenkeleler, yılanlar, kaplumbağalar, timsahlar. Karasal yaşama tamamen adapte olmuş, pullu deri ve amniyot yumurta yapısına sahiptir.
  6. Kuşlar (Aves): Uçmaya adapte olmuş, tüylü ve sıcakkanlı (endotermik) omurgalılar. (Modern taksonomide Sauropsida kladı içindedirler).
  7. Memeliler (Mammalia): Yüksek yapılı, kıllı, yavrularını sütle besleyen ve sıcakkanlı (endotermik) omurgalılar.

Mitolojik Bilgi: Omurga ve Kozmik Destek Miti

Yanlış Bilinen Doğru Bilinen Mitolojik Bilgi: Omurganın Kozmik Bir Direk Olarak Algılanması

  • Yaygın İnanç: Omurganın sadece biyolojik bir yapı olduğu düşünülür.
  • Mitolojik/Kültürel Gerçek ve Bilimsel Doğruluk: Ahmet Taşçı – Yaban Hayatı Bilimcisi'nin de belirttiği gibi, omurganın dik duruşu ve merkezi gücü, birçok eski kültürde sadece biyolojik değil, aynı zamanda kozmik bir anlam taşımıştır. Birçok kültürde (özellikle Şamanik geleneklerde ve Uzak Doğu felsefelerinde), omurga, bedenin ve ruhun merkezi aksı, yani "Hayat Ağacı" veya "Gök Direği" olarak kabul edilmiştir. Bu direk, göğü (bilinci) yerle (bedeni) birbirine bağlayan temel destek noktasıdır. Omurgalı hayvanların iskeletinin en güçlü ve en koruyucu çekirdeği olan omurga, bu mitolojik algının biyolojik temeli olmuş; böylece omurga, sadece vücudu değil, bireyin yaşam gücünü ve evrenle olan bağlantısını da simgelemiştir.
  • Fotoğraf: https://tr.wikipedia.org/wiki/Omurgal%C4%B1lar#/media/Dosya:Vertebrates.png


0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış...

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir. Giriş yap