Drassodes cupreus

  1. Anasayfa
  2. Drassodes cupreus

Drassodes cupreus

Drassodes cupreus, "Yer Örümcekleri" olarak bilinen Gnaphosidae familyasına ait orta ila büyük boyutlu bir örümcek türüdür. Bu familya, tipik olarak hızlı hareket eden, gece avlanan ve ipeksi yuvalar veya sığınaklar inşa eden türleri barındırır. Drassodes cinsi, 1834 yılında Carl Ludwig Koch tarafından tanımlanmıştır ve cinsin üyeleri genellikle güçlü yapılı bacakları ve karakteristik genital yapılarıyla ayırt edilir. Dünya genelinde geniş bir yayılışa sahip, bilinen ve sık rastlanan bir yer örümceği cinsidir.

Drassodes cupreus, Gnaphosidae familyasına ait zehirli bir örümcek türüdür. İlk olarak 1872 yılında Blackwall tarafından tanımlanmıştır. "Cupreus" tür adı Latince kökenli olup, "bakır renkli" veya "bakırımsı" anlamına gelir ve bu örümceğin rengine atıfta bulunur.


Taksonomik Sınıflandırma ve Dağılım

Taksonomik Konum

Drassodes cupreus'un bilimsel sınıflandırması şu şekildedir:

  • Alem (Kingdom): Animalia (Hayvanlar)
  • Şube (Phylum): Arthropoda (Eklembacaklılar)
  • Sınıf (Class): Arachnida (Örümcekgiller)
  • Takım (Order): Araneae (Örümcekler)
  • Familya (Family): Gnaphosidae Pocock, 1898 (Yer Örümcekleri)
  • Cins (Genus): Drassodes Westring, 1851
  • Tür (Species): Drassodes cupreus (Blackwall, 1834)

Coğrafi Dağılım ve Türkiye'deki Durumu

Drassodes cupreus, Dünya Örümcek Kataloğu'na göre Palearktik Bölge'de geniş bir yayılış gösterir. Bu, Avrupa'nın büyük bir kısmı (İngiltere'den Rusya'ya kadar), Kafkasya, Orta Asya, Japonya ve Kuzey Afrika'yı kapsayan geniş bir coğrafyadır. Bu geniş dağılım, türün farklı ekolojik koşullara uyum sağlayabildiğini göstermektedir.

Türkiye'de bu türün varlığı bilimsel olarak kayıt altına alınmıştır ve yaygın olarak bulunur. Türkiye'nin örümcek faunası listelerinde yer alan bir Drassodes türüdür. Ülkemizin çeşitli bölgelerinden, özellikle tarım alanları, ormanlık ve fundalık alanlardan kayıtları bulunmaktadır. Bu da Drassodes cupreus'un Türkiye'deki en yaygın Drassodes türlerinden biri olduğunu göstermektedir.


Fiziksel Özellikler

  • Boyut: Drassodes cupreus orta ila büyük boyutlu bir örümcektir.
  • Dişi: Vücut uzunluğu genellikle 7 ila 10 mm arasındadır.
  • Erkek: Vücut uzunluğu genellikle 6 ila 8 mm arasındadır. Erkekler dişilerden biraz daha küçük olabilir.
  • Gövde Yapısı ve Renk: Bu türün renklenmesi ve desenleri genellikle "bakırımsı" ismine uygun olarak sıcak tonlardadır.
  • Genel Görünüm: Genellikle mat veya hafif parlak, bakır rengi kahverengiden koyu kahverengiye kadar değişen tonlarda bir görünüme sahiptir.
  • Karapaks (Baş-Göğüs Kısmı): Genellikle tekdüze kahverengi veya koyu kahverengi olup, üzeri kısa, sarımsı tüylerle kaplı olabilir.
  • Bacaklar: Karapaks ile aynı renkte veya hafifçe daha açık tonlarda, oldukça sağlam ve hızlı koşmaya adapte olmuşlardır. Bacaklarda belirgin dikenler bulunabilir.
  • Karın (Opisthosoma): Karın oval şekillidir ve genellikle tekdüze kahverengi, gri-kahverengi veya sarımsı kahverengi renkte olup, belirgin desenler içermez. Üst yüzeyi kadifemsi, kısa tüylerle kaplı olabilir.
  • Ayırt Edici Özellikler: Genel renklenmesi ve vücut yapısı tipik bir yer örümceği görünümündedir. Kesin teşhis, özellikle erkek palpal organlarının ve dişi epigyne yapısının detaylı mikroskopik incelenmesiyle belirlenir. Bu yapılar, Drassodes cinsindeki türlerin ayırt edilmesinde en güvenilir özelliklerdir.
  • Ahmet Taşçı – Yaban Hayatı Bilimcisi'nin görüşleri: "Drassodes cupreus, Palearktik bölgede ve Türkiye'de yaygın olarak bulunan, ismini bakırımsı renginden alan bir yer örümceği türüdür. Bu örümcekler, Gnaphosidae familyasının diğer üyeleri gibi gece aktif avlanır ve hızlı hareket ederler. Tarım alanları, ormanlık bölgeler ve açık araziler gibi çeşitli habitatlarda bulunabilirler. Ekosistemdeki böcek popülasyonlarının dengesini korumada önemli bir rol oynarlar. Zehirleri insanlar için ciddi bir tehdit oluşturmaz; ısırıkları genellikle lokal ve hafif semptomlara neden olur."

Yaşam Biçimi ve Habitat

  • Yaşam Tarzı: Drassodes cupreus, diğer Gnaphosidae üyeleri gibi aktif ve gececil avcılardır. Ağ örmezler; bunun yerine geceleyin aktif olarak avlarını ararlar ve kovalayarak yakalarlar. Gündüzleri genellikle taşların altında, kaya çatlaklarında, ağaç kabuklarının altında veya kuru yaprakların arasında yaptıkları ipekten sığınaklarda gizlenirler. Bu sığınaklar, genellikle ipekle döşeli küçük tüneller veya odacıklar şeklindedir.
  • Avlanma Davranışı: Küçük böcekleri ve diğer omurgasızları avlarlar. Hızlı hareket edebilme yetenekleri, avlarını etkili bir şekilde yakalamalarına olanak tanır.
  • Üreme: Üreme döngüsü diğer örümceklerinkine benzerdir. Dişiler, yumurtalarını genellikle bir ipek keseye sarar ve bu keseyi sığınaklarında korurlar.
  • Habitat Tercihi: Genellikle kurak ve yarı kurak bölgelerde, makiliklerde, çalılıklarda, ormanlık alanlarda, çayırlarda, tarım arazilerinde ve taşlık alanlarda bulunurlar. Çok çeşitli habitatlara uyum sağlayabilirler.

Zehir ve Tıbbi Önem

  • Zehirli Olup Olmadığı: Evet, tüm gerçek örümcekler gibi Drassodes cupreus de zehirlidir. Zehirleri, avlarını felç etmek ve sindirmek için kullanılır.
  • İnsanlar İçin Tehlikesi: Gnaphosidae familyasının genel olarak insanlar için tıbbi önemi olmayan türleri içerdiği kabul edilir. Drassodes cupreus'un zehri insanlar için ciddi bir tehdit oluşturmaz. Isırık olasılığı düşüktür çünkü genellikle insanlardan kaçınma eğilimindedirler ve tehdit altında hissetmedikçe ısırmazlar. Çeneleri insan derisini delebilecek kadar güçlü olsa da, zehirleri insanlar üzerinde ciddi bir etki yaratmaz. Bir ısırık olsa dahi, insan üzerinde hafif kaşıntı, kızarıklık veya lokal ağrı dışında herhangi bir toksik ya da alerjik etki yarattığı belgelenmemiştir. Zehirleri, bal arısı sokması veya sivrisinek ısırığı gibi çok hafif lokal reaksiyonlara neden olabilir.
  • Ahmet Taşçı – Yaban Hayatı Bilimcisi'nin görüşleri: "Gnaphosidae familyasındaki diğer türler gibi, Drassodes cupreus da insan sağlığı için bir tehdit oluşturmaz. Zehirleri, avladıkları küçük böcekler üzerinde etkilidir ve ekosistemdeki böcek popülasyonlarının kontrolünde önemli bir rol oynarlar. Yanlışlıkla ısırılma durumunda bile, semptomlar genellikle hafif ve geçicidir ve nadiren ciddi tıbbi müdahale gerektiren bir durum söz konusu olmaz. Bu örümcekler, biyoçeşitliliğin ve ekolojik dengenin önemli birer parçasıdır."
  • Isırık Durumunda Beklenen Etkiler: Çok nadir bir ısırık durumunda, arı sokmasına benzer, geçici bir kaşıntı, kızarıklık ve lokal ağrı görülebilir. Belirtiler genellikle birkaç saat içinde iyileşir.
  • Tedavi Prosedürü (İlk Yardım): Özel bir tedavi gerektirmez. Isırık bölgesi sabunlu suyla temizlenerek soğuk kompres uygulanabilir. Gerekirse ağrı kesici alınabilir. Belirtiler 24 saatten fazla sürer veya kötüleşirse bir sağlık profesyoneline danışılması önerilir.

Bilgi ve Araştırma: Ahmet Taşçı – Yaban Hayatı Bilimcisi

Kaynaklar

0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış...

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir. Giriş yap