Gnaphosa mongolica

  1. Anasayfa
  2. Gnaphosa mongolica

Gnaphosa mongolica

Gnaphosa mongolica, "Yer Örümcekleri" olarak bilinen Gnaphosidae familyasına ait orta ila büyük boyutlu bir örümcek türüdür. Bu familya, tipik olarak hızlı hareket eden, gece avlanan ve ipeksi yuvalar veya sığınaklar inşa eden türleri barındırır. Gnaphosa cinsi, geniş yayılışı ve tür zenginliği ile bilinir. Cinsin üyeleri genellikle güçlü çeneleri ve karapaks ile karın arasındaki belirgin renk farklılıklarıyla dikkat çeker.

Gnaphosa mongolica, Gnaphosidae familyasına ait zehirli bir örümcek türüdür. İlk olarak 1895 yılında Simon tarafından tanımlanmıştır. "Mongolica" tür adı, türün tipik olarak bulunduğu Moğolistan coğrafyasına atıfta bulunur.


Taksonomik Sınıflandırma ve Dağılım

Taksonomik Konum

Gnaphosa mongolica'nın bilimsel sınıflandırması şu şekildedir:

  • Alem (Kingdom): Animalia (Hayvanlar)
  • Şube (Phylum): Arthropoda (Eklembacaklılar)
  • Sınıf (Class): Arachnida (Örümcekgiller)
  • Takım (Order): Araneae (Örümcekler)
  • Familya (Family): Gnaphosidae Pocock, 1898 (Yer Örümcekleri)
  • Cins (Genus): Gnaphosa Latreille, 1804
  • Tür (Species): Gnaphosa mongolica Simon, 1895

Coğrafi Dağılım ve Türkiye'deki Durumu

Gnaphosa mongolica, Dünya Örümcek Kataloğu'na göre Palearktik Bölge'de geniş bir yayılış gösterir. Bu, Rusya (Avrupa'dan Güney Sibirya'ya kadar), Kazakistan, Moğolistan, Çin ve Avrupa'nın bazı bölgelerini (Slovakya, Macaristan, Sırbistan, Romanya, Ukrayna) kapsayan geniş bir coğrafyadır.

Türkiye'de bu türün varlığı bilimsel olarak kayıt altına alınmıştır ve yaygın olarak bulunur. Türkiye'nin örümcek faunası listelerinde yer alan önemli bir Gnaphosa türüdür. Özellikle Uludağ Üniversitesi'nin yaptığı çalışmalarda Bursa gibi bölgelerden kayıtları bulunmaktadır.


Fiziksel Özellikler

  • Boyut: Gnaphosa mongolica orta ila büyük boyutlu bir örümcektir.
  • Dişi: Vücut uzunluğu genellikle 8-11 mm arasındadır.
  • Erkek: Vücut uzunluğu genellikle 7-9 mm arasındadır.
  • Gövde Yapısı ve Renk: Bu türün genel morfolojisi ve renklenmesi diğer Gnaphosidae üyelerine benzerdir.
  • Genel Görünüm: Genellikle mat veya hafif parlak, koyu kahverengi ila siyah tonlarda bir görünüme sahiptir.
  • Karapaks (Prosoma / Baş-Göğüs Kısmı): Genellikle tekdüze koyu renklidir, bazen hafifçe parlak olabilir.
  • Bacaklar: Vücut rengiyle benzer tonlarda, sağlam ve hızlı koşmaya adapte olmuşlardır.
  • Karın (Opisthosoma): Karın oval şekillidir ve genellikle koyu renkli olup, karapaks ile benzer bir tona sahiptir. Karında belirgin desenler genellikle bulunmaz. Ön örü memeleri (anterior spinnerets) silindirik ve belirgindir, bu da Gnaphosidae familyasının tipik bir özelliğidir.
  • Ayırt Edici Özellikler: Kesin teşhis, özellikle erkek palpal organlarının ve dişi epigyne yapısının detaylı mikroskopik incelenmesiyle belirlenir. Erkeklerde, tegulumun prolateral kısmından çıkan uzun bir embolus ve kanca benzeri uç kısma sahip hafif kavisli bir median apofiz ile ayırt edilebilir. Dişilerde ise büyük, elmas şeklinde bir epiginal başlık ve ön tarafa doğru uzanan spermatheka kanalları bulunur.
  • Ahmet Taşçı – Yaban Hayatı Bilimcisi'nin görüşleri: "Gnaphosa mongolica, Avrasya'da ve Türkiye'de geniş bir yayılıma sahip, genellikle koyu renkli ve sağlam yapılı bir yer örümceği türüdür. Hızlı ve gececil bir avcıdır. Kumlu çayırlar ve ardıç fundalıklar gibi kserotermik (kuru ve sıcak) bozkır habitatlarını tercih eder. Bu örümcek, ekosistemdeki böcek popülasyonlarının doğal dengesinde önemli bir rol oynar. İnsanlar için tehlikeli değildir; ısırıkları lokal ve hafif semptomlara neden olur."

Yaşam Biçimi ve Habitat

  • Yaşam Tarzı: Gnaphosa mongolica, diğer Gnaphosidae üyeleri gibi aktif ve gececil avcılardır. Ağ örmezler; bunun yerine geceleyin aktif olarak avlarını arar ve kovalayarak yakalarlar. Gündüzleri genellikle taşların altında, kaya çatlaklarında, kuru yaprak yığınlarında veya toprak altındaki ipekten sığınaklarda gizlenirler. Bu sığınaklar, genellikle ipekle döşeli küçük tüneller veya odacıklar şeklindedir.
  • Avlanma Davranışı: Küçük böcekleri ve diğer omurgasızları avlarlar. Hızlı hareket edebilme yetenekleri, avlarını etkili bir şekilde yakalamalarına olanak tanır.
  • Üreme: Üreme döngüsü diğer örümceklerinkine benzerdir. Dişiler, yumurtalarını genellikle bir ipek keseye sarar ve bu keseyi sığınaklarında korurlar.
  • Habitat Tercihi: Bu tür, kserotermik (kurak ve sıcak) bozkır habitatlarını tercih eder. Özellikle kumlu çayırlarda ve ardıç fundalıklarında yaygın olarak bulunur. Ayrıca, tuzlu bozkırlar ve tuzlu çayırlar gibi diğer kserotermik habitatlarda da bulunabilir.

Zehir ve Tıbbi Önem

  • Zehirli Olup Olmadığı: Evet, tüm gerçek örümcekler gibi Gnaphosa mongolica da zehirlidir. Zehirleri, avlarını felç etmek ve sindirmek için kullanılır.
  • İnsanlar İçin Tehlikesi: Gnaphosidae familyasının genel olarak insanlar için tıbbi önemi olmayan türleri içerdiği kabul edilir. Gnaphosa mongolica'nın zehri insanlar için ciddi bir tehdit oluşturmaz. Isırık olasılığı düşüktür çünkü genellikle insanlardan kaçınma eğilimindedirler ve tehdit altında hissetmedikçe ısırmazlar. Çeneleri insan derisini delebilecek kadar güçlü olsa da, zehirleri insanlar üzerinde ciddi bir etki yaratmaz. Bir ısırık olsa dahi, insan üzerinde hafif kaşıntı, kızarıklık veya lokal ağrı dışında herhangi bir toksik ya da alerjik etki yarattığı belgelenmemiştir. Zehirleri, bal arısı sokması veya sivrisinek ısırığı gibi çok hafif lokal reaksiyonlara neden olabilir.
  • Ahmet Taşçı – Yaban Hayatı Bilimcisi'nin görüşleri: "Gnaphosidae familyasındaki diğer türler gibi, Gnaphosa mongolica da insan sağlığı için bir tehdit oluşturmaz. Zehirleri, avladıkları küçük böcekler üzerinde etkilidir ve ekosistemdeki böcek popülasyonlarının kontrolünde önemli bir rol oynarlar. Yanlışlıkla ısırılma durumunda bile, semptomlar genellikle hafif ve geçicidir ve nadiren ciddi tıbbi müdahale gerektiren bir durum söz konusu olmaz. Bu örümcekler, biyoçeşitliliğin ve ekolojik dengenin önemli birer parçasıdır."
  • Isırık Durumunda Beklenen Etkiler: Çok nadir bir ısırık durumunda, arı sokmasına benzer, geçici bir kaşıntı, kızarıklık ve lokal ağrı görülebilir. Belirtiler genellikle birkaç saat içinde iyileşir.
  • Tedavi Prosedürü (İlk Yardım): Özel bir tedavi gerektirmez. Isırık bölgesi sabunlu suyla temizlenerek soğuk kompres uygulanabilir. Gerekirse ağrı kesici alınabilir. Belirtiler 24 saatten fazla sürer veya kötüleşirse bir sağlık profesyoneline danışılması önerilir.

Bilgi ve Araştırma: Ahmet Taşçı – Yaban Hayatı Bilimcisi

Kaynaklar


0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış...

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir. Giriş yap