Micaria albovittata

  1. Anasayfa
  2. Micaria albovittata

Micaria albovittata

Micaria albovittata, "Yer Örümcekleri" olarak bilinen Gnaphosidae familyasına ait küçük ila orta büyüklükte bir örümcek türüdür. Bu familya, tipik olarak hızlı hareket eden, gece avlanan ve ipeksi yuvalar veya sığınaklar inşa eden türleri barındırır. Micaria cinsi üyeleri, özellikle karınca taklitçiliği (myrmecomorphy) ile bilinirler. Hem görünüşleri hem de hareketleri karıncalara benzer, bu da onları avcılardan korunmak için etkili bir strateji kullanmalarını sağlar.

Micaria albovittata, Gnaphosidae familyasına ait zehirli bir örümcek türüdür. İlk olarak 1846 yılında Lucas tarafından tanımlanmıştır. "Albovittata" tür adı Latince "albus" (beyaz) ve "vittatus" (şeritli) kelimelerinden türemiştir ve "beyaz şeritli" anlamına gelir. Bu isim, örümceğin vücudundaki belirgin beyaz şeritlere atıfta bulunur.


Taksonomik Sınıflandırma ve Dağılım

Taksonomik Konum

Micaria albovittata'nın bilimsel sınıflandırması şu şekildedir:

  • Alem (Kingdom): Animalia (Hayvanlar)
  • Şube (Phylum): Arthropoda (Eklembacaklılar)
  • Sınıf (Class): Arachnida (Örümcekgiller)
  • Takım (Order): Araneae (Örümcekler)
  • Familya (Family): Gnaphosidae Pocock, 1898 (Yer Örümcekleri)
  • Cins (Genus): Micaria Westring, 1851
  • Tür (Species): Micaria albovittata (Lucas, 1846)

Coğrafi Dağılım ve Türkiye'deki Durumu

Micaria albovittata, Dünya Örümcek Kataloğu'na göre Palearktik Bölge'de geniş bir yayılış gösterir. Bu, Avrupa'nın (İngiltere'nin güney kıyıları ve Orta-Güney Avrupa dahil), Kafkasya'nın, Rusya'nın (Avrupa kısmından Orta Asya'ya kadar), İran, Türkmenistan ve Çin'in bazı bölgelerini kapsayan geniş bir coğrafyadır.

Türkiye'de bu türün varlığı bilimsel olarak kayıt altına alınmıştır ve yaygın olarak bulunur. Türkiye'nin örümcek faunası listelerinde yer alan önemli bir Micaria türüdür.


Fiziksel Özellikler

  • Boyut: Micaria albovittata nispeten küçük bir örümcektir.
  • Dişi: Vücut uzunluğu genellikle 5 mm'ye kadar olabilir.
  • Erkek: Vücut uzunluğu dişilerden biraz daha küçüktür.
  • Gövde Yapısı ve Renk: Bu türün genel morfolojisi ve renklenmesi, karınca taklitçiliği (myrmecomorphy) özelliğiyle dikkat çeker.
  • Genel Görünüm: Vücut genellikle parlak, metalik siyah veya koyu kahverengi tonlardadır. Adından da anlaşılacağı gibi, karın kısmında belirgin beyaz veya soluk renkli şeritler veya lekeler bulunabilir. Bu şeritler, örümceğin gövdesinin segmentli görünmesini sağlayarak karıncaları taklit etmesine yardımcı olur.
  • Karapaks (Prosoma / Baş-Göğüs Kısmı): Genellikle parlak ve koyu renklidir.
  • Bacaklar: Koyu renkli, genellikle halkasızdır. Karıncalara benzer şekilde hızlı ve sarsıntılı hareketlerle koşmaya adapte olmuşlardır.
  • Karın (Opisthosoma): Oval şekilli olup, genellikle belirgin beyazımsı şeritler veya lekeler taşır. Bu desen, tür teşhisinde önemli bir özelliktir. Ön örü memeleri (anterior spinnerets) silindirik ve belirgindir, bu da Gnaphosidae familyasının tipik bir özelliğidir.
  • Ayırt Edici Özellikler: Kesin teşhis, özellikle erkek palpal organlarının ve dişi epigyne yapısının detaylı mikroskopik incelenmesiyle belirlenir. Bu genital yapılar, türü diğer Micaria türlerinden ayıran temel özelliklerdir.
  • Ahmet Taşçı – Yaban Hayatı Bilimcisi'nin görüşleri: "Micaria albovittata, karınca taklitçiliği ile bilinen ilginç bir yer örümceği türüdür. Parlak, koyu renkli vücudundaki beyaz şeritler ayırt edici özelliklerindendir. Kuru, güneşli ve açık alanları tercih ederler. Türkiye'de de yayılış gösterirler. Ekosistemdeki böcek popülasyonlarının doğal kontrolünde önemli bir rol oynarlar. Zehirleri insanlar için tehlikeli değildir; ısırıkları genellikle lokal ve hafif semptomlara neden olur."

Yaşam Biçimi ve Habitat

  • Yaşam Tarzı: Micaria albovittata, diğer Gnaphosidae üyeleri gibi aktif ve gececil avcılardır. Ancak, karınca taklitçiliği nedeniyle gündüzleri de karıncalarla birlikte aktif olarak avlanırken görülebilirler. Ağ örmezler; bunun yerine avlarını aktif olarak arar ve kovalayarak yakalarlar. Gündüzleri genellikle taşların altında, kuru otların ve çalılıkların arasında veya ipekten sığınaklarda gizlenirler.
  • Avlanma Davranışı: Küçük böcekleri ve diğer omurgasızları avlarlar. Karıncaları taklit etmeleri, potansiyel avcıları yanıltarak kendilerini gizlemelerine veya avlarına daha kolay yaklaşmalarına yardımcı olabilir.
  • Üreme: Üreme döngüsü diğer örümceklerinkine benzerdir. Dişiler, yumurtalarını genellikle bir ipek keseye sarar ve bu keseyi sığınaklarında korurlar. Her iki cins de genellikle Mayıs'tan Temmuz'a kadar erginleşir.
  • Habitat Tercihi: Bu tür, genellikle kuru, sıcak ve güneşli alanları tercih eder. Karınca taklitçiliği nedeniyle karıncaların yoğun olduğu habitatlarda bulunma olasılıkları yüksektir. Şunlar gibi yerlerde rastlanabilir:
  • Kısa kireçli otlaklar
  • Yamaçlar ve uçurum tepeleri
  • Taşlık ve kumlu araziler
  • Açık, güneşli ortamlar

Zehir ve Tıbbi Önem

  • Zehirli Olup Olmadığı: Evet, tüm gerçek örümcekler gibi Micaria albovittata da zehirlidir. Zehirleri, avlarını felç etmek ve sindirmek için kullanılır.
  • İnsanlar İçin Tehlikesi: Gnaphosidae familyasının genel olarak insanlar için tıbbi önemi olmayan türleri içerdiği kabul edilir. Micaria albovittata'nın zehri insanlar için ciddi bir tehdit oluşturmaz. Isırık olasılığı düşüktür çünkü genellikle insanlardan kaçınma eğilimindedirler ve tehdit altında hissetmedikçe ısırmazlar. Çeneleri insan derisini delebilecek kadar güçlü olsa da, zehirleri insanlar üzerinde ciddi bir etki yaratmaz. Bir ısırık olsa dahi, insan üzerinde hafif kaşıntı, kızarıklık veya lokal ağrı dışında herhangi bir toksik ya da alerjik etki yarattığı belgelenmemiştir. Zehirleri, bal arısı sokması veya sivrisinek ısırığı gibi çok hafif lokal reaksiyonlara neden olabilir.
  • Ahmet Taşçı – Yaban Hayatı Bilimcisi'nin görüşleri: "Gnaphosidae familyasındaki diğer türler gibi, Micaria albovittata da insan sağlığı için bir tehdit oluşturmaz. Zehirleri, avladıkları küçük böcekler üzerinde etkilidir ve ekosistemdeki böcek popülasyonlarının kontrolünde önemli bir rol oynarlar. Yanlışlıkla ısırılma durumunda bile, semptomlar genellikle hafif ve geçicidir ve nadiren ciddi tıbbi müdahale gerektiren bir durum söz konusu olmaz. Bu örümcekler, biyoçeşitliliğin ve ekolojik dengenin önemli birer parçasıdır."
  • Isırık Durumunda Beklenen Etkiler: Çok nadir bir ısırık durumunda, arı sokmasına benzer, geçici bir kaşıntı, kızarıklık ve lokal ağrı görülebilir. Belirtiler genellikle birkaç saat içinde iyileşir.
  • Tedavi Prosedürü (İlk Yardım): Özel bir tedavi gerektirmez. Isırık bölgesi sabunlu suyla temizlenerek soğuk kompres uygulanabilir. Gerekirse ağrı kesici alınabilir. Belirtiler 24 saatten fazla sürer veya kötüleşirse bir sağlık profesyoneline danışılması önerilir.

Bilgi ve Araştırma: Ahmet Taşçı – Yaban Hayatı Bilimcisi

Kaynaklar

0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış...

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir. Giriş yap