Arctosa tbilisiensis

  1. Anasayfa
  2. Arctosa tbilisiensis

Arctosa tbilisiensis

Tiflis Kurt Örümceği

Arctosa tbilisiensis, Lycosidae familyasına (Kurt Örümcekleri) ait bir örümcek türüdür. Mcheidze tarafından 1946 yılında tanımlanmıştır. Tür adı, Gürcistan'ın başkenti Tiflis'e (Tbilisi) atıfta bulunur, bu da türün orijinal olarak bu bölgeden tanımlanmış olabileceğine işaret eder. Bu tür, özellikle nemli alanlar, su kaynaklarının yakınındaki riparian (akarsu kenarı) habitatlar ve sulak çayırlar gibi çeşitli habitatlarda yaşamayı tercih eden, ağ örmeyen, aktif bir avcıdır.


Arctosa tbilisiensis Hakkında Detaylı Bilgiler

Arctosa tbilisiensis, Mcheidze tarafından 1946 yılında tanımlanmıştır. Pontokaspik bir dağılıma sahip olup, Karadeniz'in her iki tarafında bulunur. Başlıca dağılımı Gürcistan, Azerbaycan, Rusya (Güney Rusya), Bulgaristan, Yunanistan, Türkiye, Irak, İran ve Afganistan'dır. Özellikle sulak alanlar, dere ve nehir kenarları, sulanmış bahçeler ve nemli çayırlar gibi çeşitli habitatlarda bulunur. Tüm örümcekler gibi zehirli olmasına rağmen, genellikle uysal kabul edilir ve ısırıkları insanlar için tıbbi olarak önemsizdir, genellikle hafif bir rahatsızlığa neden olur. Aktif olarak avlanan, hızlı ve çevik bir yer örümceğidir. Gündüzleri veya akşam alacakaranlığında avlanır ve barınmak için genellikle taşların veya bitki döküntülerinin altına saklanır.


Taksonomik Sınıflandırma ve Dağılım

Taksonomik Konum Arctosa tbilisiensis'in bilimsel sınıflandırması şu şekildedir:

  • Alem: Animalia (Hayvanlar)
  • Şube: Arthropoda (Eklembacaklılar)
  • Sınıf: Arachnida (Örümcekgiller)
  • Takım: Araneae (Örümcekler)
  • Familya: Lycosidae Sundevall, 1833 (Kurt Örümcekleri)
  • Cins: Arctosa C. L. Koch, 1847
  • Tür: Arctosa tbilisiensis (Mcheidze, 1946)

Coğrafi Dağılım ve Türkiye'deki Durumu World Spider Catalog, araneae - Spiders of Europe ve GBIF gibi güvenilir uluslararası kaynaklara göre Arctosa tbilisiensis'in başlıca dağılımı Pontokaspik bölge olup, Gürcistan, Azerbaycan, Rusya, Bulgaristan, Yunanistan, Türkiye, Irak, İran ve Afganistan'ı kapsar.

Türkiye'deki örümcek faunası kontrol listelerinde (Danışman, Kunt, Özkütük ve Coşar'ın The checklist of the spiders of Turkey) Arctosa tbilisiensis kaydı bulunmaktadır. Fırat Nehri kenarında ve Elazığ'ın Ağın ilçesinde yapılan çalışmalar bu türün Türkiye'deki varlığını doğrulamıştır. Bu da türün ülkemizdeki nemli habitatlarda yaygın olduğunu göstermektedir.


Fiziksel Özellikler

Arctosa tbilisiensis, genellikle koyu kahverengi veya grimsi kahverengi tonlarda olan, üzerinde belirgin olmayan desenlere sahip küçük ila orta boyutlu bir örümcektir. Vücudu ince görünümlü olabilir. Dişi ve erkek arasında boyut farklılıkları vardır. Kurt örümcekleri genellikle sağlam yapılı, bacakları güçlü ve gözleri karakteristik bir düzende (dört küçük göz önde, iki büyük göz ortada ve iki büyük göz arkada) yerleşmiş örümceklerdir.

Boyut:

  • Dişi: Vücut uzunluğu genellikle 6.5 mm civarındadır.
  • Erkek: Boyut bilgisi spesifik olarak belirtilmese de, kurt örümceklerinde erkekler genellikle dişilere göre daha küçük olur.

Renk ve Morfoloji:

  • Karapaks (Prosoma): Koyu kahverengi renklidir. Üzerindeki benekler veya desenler genellikle çok belirgin değildir.
  • Bacaklar: Genellikle karapaks rengiyle uyumlu, koyu kahverengi veya grimsi olup, belirgin halkaları yoktur. Bacakları, hızlı koşmaya ve avını takip etmeye uygun, sağlam ve tüylüdür.
  • Karın (Opisthosoma): Açık renkli olup, belirgin desenlenme gösterebilir.

Ayırt Edici Özellikler:

  • Genital Yapı: Diğer Arctosa türlerinden kesin ayrım için palpal organ (erkek) ve epigyn (dişi) yapılarının incelenmesi gereklidir. Dişilerde median epigyn alanı beşgen gibi görünür ve sklerize (sertleşmiş) yapıdadır.
  • Habitat Tercihi: Özellikle su yakınlarındaki nemli habitatları tercih etmesi.

Ahmet Taşçı – Yaban Hayatı Bilimcisi'nin görüşleri: "Arctosa tbilisiensis, adını aldığı Tiflis'in coğrafi yakınlığıyla ve Pontokaspik dağılımıyla dikkat çeken bir kurt örümceğidir. Özellikle su kenarlarındaki habitatlara olan adaptasyonu, bu türün ekolojik nişini belirler. Bu örümcekler, bulundukları ekosistemlerdeki böcek popülasyonlarının doğal dengesinde önemli bir avcı rolü üstlenirler."


Yaşam Biçimi ve Habitat

Yuva Yapısı ve Yaşam Alanı: Arctosa tbilisiensis, ağ örmeyen bir örümcek türüdür. Diğer kurt örümcekleri gibi, avlarını kovalamak ve yakalamak için yerde aktif olarak dolaşır. Barınmak, dinlenmek ve yumurta keselerini korumak için genellikle taşların altına, bitki döküntülerinin arasına veya toprağa saklanır.

Habitat Tercihi: Bu türler, çeşitli nemli ve sulak habitatları tercih eder:

  • Su Yakınları: Nehir ve dere kenarları, su kaynaklarının yakınındaki alanlar.
  • Küçük Sulak Alanlar: Derelerin, pınarların kenarındaki küçük sulak bölgeler.
  • Sulanmış Bahçeler: İnsan etkisiyle sulanan tarım alanları ve bahçeler.
  • Humid Alanlar: İsrail'de nemli alanlarda bulunduğu belirtilmiştir.

Yaşam Tarzı: Gündüzleri veya akşam alacakaranlığında aktif olarak avlanırlar. Böcekler ve diğer küçük omurgasızlar ana diyetlerini oluşturur. Hızlı koşma yetenekleri sayesinde avlarını kolayca yakalarlar.


Beslenme ve Üreme

Diyet: Etçil (karnivor) türlerdir. Başlıca diyetleri, yakalayabildikleri çeşitli küçük omurgasızlardır. Bu, küçük böcekler, diğer örümcekler ve larvaları içerebilir.

Üreme: Eşleşme ve üreme döngüsü, diğer kurt örümceklerine benzer şekilde gerçekleşir. Dişi, yumurtalarını ipekten yapılmış, küresel bir kese (kokon) içinde taşır. Bu yumurta kesesi genellikle dişinin örümcek memeleriyle tuttuğu ve karnının altında taşıdığı beyaz veya soluk renkli bir top şeklindedir. Yavrular yumurtadan çıktığında, bir süre dişinin sırtında taşınırlar, bu kurt örümceklerinin tipik bir özelliğidir. Bu, yavruların ilk gelişim aşamalarında korunmasını ve beslenmesini sağlar.


Zehir ve Tıbbi Önem

Zehirli Olup Olmadığı: Evet, tüm gerçek örümcekler gibi Arctosa tbilisiensis de zehirlidir. Zehirlerini avlarını felç etmek ve sindirmek için kullanırlar. Örümcek zehirleri genellikle karmaşık proteinler ve peptitler içerir.

İnsanlar İçin Tehlikesi: Arctosa tbilisiensis'in insanlar için tehlikesi son derece düşüktür ve tıbbi olarak önemsiz kabul edilir. Kurt örümceklerinin zehirleri genellikle insan sağlığı için önemli bir risk taşımaz. Küçük veya orta boyutlu olsalar bile, uysal doğaları nedeniyle insanları ısırmaları çok nadirdir. Bir ısırık, yalnızca sıkıştırıldıklarında veya ciddi şekilde tehdit edildiklerinde (örn. üzerine basıldığında veya sıkıldığında) savunma amaçlı gerçekleşir. Zehirleri insan vücudunda ciddi sağlık sorunlarına yol açacak kadar güçlü değildir.

Ahmet Taşçı – Yaban Hayatı Bilimcisi'nin görüşleri: "Arctosa tbilisiensis gibi kurt örümcekleri, insanlar için herhangi bir ciddi tehdit oluşturmazlar. Zehirleri, avlanma amacıyla evrimleşmiştir ve insanlara karşı saldırgan bir eğilimleri yoktur. Bir ısırık durumunda ortaya çıkan semptomlar genellikle arı sokmasına benzer, hafif lokalize ağrı ve şişliktir ve kendiliğinden geçer. Bu örümcekler, ekosistemdeki böcek kontrolünde önemli rol oynayan faydalı canlılardır ve biyolojik çeşitliliğimizin önemli bir parçasıdırlar."

Isırık Durumunda Beklenen Etkiler: Olası bir ısırık durumunda görülebilecek semptomlar şunları içerebilir:

  • Isırık bölgesinde hafif ağrı, kaşıntı, kızarıklık ve lokalize şişlik.
  • Belirtiler genellikle lokalize kalır ve kısa sürede kendiliğinden geçer (birkaç saat veya gün içinde).

Ciddi alerjik reaksiyonlar (anafilaksi) teorik olarak mümkün olsa da, kurt örümcekleri ısırıklarında son derece nadirdir ve genellikle genetik yatkınlık ve tekrarlanan ısırıklarla ilişkilidir.

Tedavi Prosedürü (İlk Yardım): Özel bir antidot bulunmamaktadır. Tedavi genellikle semptomatik ve destekleyicidir:

  • Isırık bölgesini sabun ve su ile temizleyin.
  • Ağrı ve şişliği azaltmak için buz paketi veya soğuk kompres uygulayın.
  • Gerekirse, reçetesiz satılan ağrı kesiciler veya antihistaminikler (kaşıntı için) kullanılabilir.
  • Semptomlar şiddetlenirse veya alerjik bir reaksiyon belirtileri (nefes darlığı, kurdeşen, yüz veya boğazda şişlik) ortaya çıkarsa bir sağlık profesyoneline başvurulmalıdır. Ancak bu durumlar, bu tür örümcekler için oldukça nadirdir.

Bilgi ve Araştırma: Ahmet Taşçı – Yaban Hayatı Bilimcisi

Kaynaklar


0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış...

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir. Giriş yap